AK Parti, çok partili dönemde en uzun süre iktidarda kalan parti..
Yapılan her seçimi, AK Partiye olan desteğin arttığı yeni bir istikrar dönemi olarak kabul etmek mümkün.
AK Parti, dünyayı sarsan global ekonomik kriz, uluslar arası güç dengelerinin sıkıştırması, ülke içindeki asker-sivil cuntacıların ayak oyunları, terör gibi devasa sorunlarla uğraşarak iktidarının üçüncü dönemini bitirmek üzere.
Yaptığı işleri küçümsemek mümkün değil.
Ancak AK Parti için oldukça memnuniyet verici bir durum olan bu gerçeğin bir de endişe verici dip dalgası var ki bunu görmemek basiretsizlik ve ferasetsizlik olur.
Bütün meselelerinin başı sayılacak bir meselede hükümetin ihmalinin faturasının çok ağır olacağını görmemek de insanı kahrediyor.
O mesele de eğitimdir.
Bu konuda hükümeti yıpratacak derecede muhalefet etmeyi hükümete destek veren her kesim, boynunun borcu telakki edilmeli.
Neden mi?
Çünkü AK Parti eğitim politikaları olmayan bir partidir.
Çünkü AK Parti döneminde her biri farklı önceliklerle bakanlığı idare eden 5 bakan değiştirmiş ancak her biri meselenin künhüne vakıf olmaksızın çantalarını toplayıp gitmişlerdir.
Çünkü AK Parti eğitimden tasarrufun uzun vadede telafisi imkânsız felaketlere neden olacağının idrakinde olmayan bir partidir.
Çünkü AK Parti eğitim bakanlığını eğitim sisteminin kılcal damarlarından gelen eğitimcilere emanet etmek yerine oradan buradan topladığı sözüm ona kariyer sahibi zevata teslim edecek derecede gaflet içindedir.
Çünkü AK Parti, memleketin terör, hırsızlık, yolsuzluk, ahlaksızlık gibi musibetlerinin eğitim sistemimizin zaaflarından kaynaklandığının idrakinde olmayacak ölçüde bahtsız bir partidir.
Çünkü AK Parti, ülkenin geleceği anlamına gelen milli eğitim davasını bile “mali disiplin”e feda etmekten geri durmayan bir maliye bakanının, memleketin geleceğini karartmasını izleyecek kadar materyalist düşünen bir parti konumuna geldi. Geçen hafta yapılan açıklamadan anlaşılan o ki gelecek yıl da öğretmen açığını kapatmak mümkün olmayacak. Şimşek Prens, böyle buyurdu.
Çünkü AK Parti, ülkede alkol ve bağımlılık yapan madde kullanımındaki artışı, alkolle ilgili düzenlemelerle, yasaklarla azaltacağını zannederek bunun eğitimle ilgili bir problem olduğunun idrakinde değildir.
Çünkü AK Parti, ceza evlerindeki doluluk oranındaki artışın, boşanma oranındaki artışın ne kadar büyük bir felaketin habercisi olduğunun ve bunun da eğitim sistemimizin bir ürünü olduğunun farkında değildir
Bakmayın siz devletin bütün imkânlarının, istihbaratın kendi ellerinde olduğuna.
Bunu görmek için istihbarat değil, basiret lazım.
Kapılmışlar bir “dershaneleri kapatma” sevdasına.
Boş bir sevda..
Merak ediyorum hiç mi bir akıllı çıkıp “Sayın Bakanım, dershaneleri kapatmak milli eğitimimizin birinci önceliği değildir. Dershaneler bir sorunun ürünüdür. Siz eğitim sistemimizi olması gereken noktaya getirdiğinizde zaten dershane diye bir şey kalmayacak. Mesele bundan ibarettir” demiyor.
Şu bakanlığın haline bakın.
Ne kadar hayati bir gayesi olduğunun farkında olmaksızın bürokrat atamaları, yönetici atamaları, öğretmen atamaları, görevde yükselme ve idari davalardan ibaret bir gündeme sahip bir bakanlık haline geldi.
Allah’ını seven Ak Parti’nin eğitim politikalarını, Milli Eğitim Bakanını, bakanlık bürokratlarının, silkinip kendilerini gelmelerini sağlamak için acımasızca eleştirsin.
Belki dostlarının eleştirilerine kulak verirler de akıllarını başlarına devşirirler.