Azim; sabit değil sürdürülebilir ve geliştirilebilir bir özelliktir. Başarılı olmada birçok etken olabilir ama başarının sürekli ve kalıcı olması tamamen azmin sonucudur. Azim sadık kalmayı isteyeceğin kadar önemsediğin bir şey üzerinde çalışmakla alakalıdır. Yapmayı sevdiğin şeyi yapmaktır ama sadece sevmek yeterli değildir, o sevgiyi sürdürmek de gerekir. Mesela yetenek, başarıya ulaşmada tek başına yeterli değildir. Kısa sürede sonuç verebilir ama uzun sürede azim olmadan asla başarıyı sağlamaz. Üstün başarılara imza atanları özel kılan şey tutku ile sebatın birleşimi yani azmidir. Yine IQ’ü yüksek olanlar zeki olabilir ama başarılı olamazlar. Böyle bir potansiyele sahip olmak bir farklılık, çok az insana nasip olacak bir nimet ama o potansiyelin nasıl kullanılması gerektiği ise başka bir şeydir. Yetenekli olmak başarıyı garantilemek değildir. Yetenekli çocuklara sahip olan aileler sanki çocuklarının ellerinde sihirli değnek varmış da çocuk hiçbir çabaya girmeden istedikleri şeyi gerçekleştirsin arzusu gibi kendilerine takdir toplama hevesindeler. Oysaki çaba yetenekten daha önemli yani başarıyı getiren çabadır. Günümüzde yeteneği kullanmadaki sıkıntı, yeteneğe odaklanıp çaba ve azimden alıkonulmasıdır. Çocuklara yetenekleri ile övünmelerinden ziyade yeteneği zirveye taşıyacak çabanın ehemmiyeti verilmelidir. Yetenek doğal olarak sahip olduğun, beceri ise sayısız saatler boyunca hünerini yontmakla geliştirdiklerindir. Çabaladığında ise yetenekler beceriye dönüşür aynı zamanda çaba, beceriyi üretken hale getirir. En genel anlamda yetenek bir insanın becerilerinin toplamıdır. Doğuştan gelen içsel yetileri, becerileri, bilgileri, deneyimleri, zekası, muhakeme gücü, karakteri ve güdüleridir. Her şeyi mükemmel olduğu zaman bunun nasıl bu hale geldiğini sorgulamayız, sanki sihirli bir biçimde yeri yarıp çıkmış gibi o an gözümüzün önünde olan şeyin tadını çıkarırız.(Nietzsche) Hepimiz sonuç odaklı yaşadığımız için, yapılan işin hiçbir aşamasına tanıklık etmeksizin havuz kenarında oturup amatörlükten ustalığa gelişim sürecine tanık olmak istemiyoruz. Ve karşıdakinin bunca emeğini başarılı ise takdir, başarısız olursa da tekdir etmek için bekleriz.
Büyük düşünce hayalleri olanlar tek bir yöne odaklanmış, gördüğü her şeyi malzemeye dönüştüren, kendilerinin ve başkalarının iç dünyalarını titizlikle gözlemleyen, her yerde örnek ve teşvik kaynağı bulabilen, sahip olduklarını bir araya getirmekten hiçbir zaman yorulmayan kişiler tarafından elde edilir. Görünen o ki çoğumuz başladığımız şeyleri fazlasıyla erken bırakıyoruz ve bunu çok sık yapıyoruz. Azimli insanlar ise tekrar tekrar koşmaya yeniden başlarlar. Onlar için her yenilgi, yeni bir zafer için yeniden hazır olmak demektir. Koşu bittikten sonra da koşmaktır. Eğitimcilerdeki körleşme, başarıyı yeteneğin bir sonucu olarak görmeleridir. Çabanın getireceği başarının uzun soluklu olarak görülmesi, öğretmen ve eğitimcileri kısa yoldan yetenek başarılarına odaklamaktadır. Oysa kalıcı ve güzel olan çabanın sonucundaki başarıdır. Azimde iki bileşen vardır, tutku ve kararlılık. Tutku puanınız yüksekse kararlı puanınız da büyük ihtimalle yüksek olur ya da tam tersidir. Hedefleriniz ne kadar derli toplu olursa ve birbiriyle ilintili ve bütünleşik olursa o kadar iyidir ve sizin için kolaydır. Engeller karşısında bir görevi bırakmamaya yatkınlık sebat, azim, inat.