SON EKLENENLER

Enflasyon nasıl düşürülebilir, müdahale edilmezse ne olur?

Türkiye'de yıllık enflasyonun yüzde 61,14 olarak açıklanmasından bir hafta sonra toplanan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) yüzde 14 olan politika faizine dokunmadı. Karar şaşırtıcı olmadı. Zira sene başında Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin bizzat vurguladığı üzere "Merkez Bankası ve politika faizinin önemsizleştirildiği" bir ortamda, para politikasının artık politika faizini yükseltmek suretiyle enflasyonla mücadele etmesini beklememek lazım.
15 Nisan 2022 06:32

Merkez Bankası önemsizleştikçe enflasyon sorunu bir o kadar önem kazanıyor. Çünkü Merkez Bankası'nın kanuni görevi fiyat istikrarı sağlamak. Merkez Bankası önemsizleşip devreden çıktığı zaman enflasyona karşı savunmasız kalıyoruz. İşte bu nedenle, hızla artan enflasyonun ağırlığını omuzlarımızda hissettiğimiz, alım gücümüzün giderek eridiği bugünlerde herkesin kafasını meşgul eden soru, enflasyonun sonunun nereye gideceği.

Merkez Bankası ne diyor?

PPK karar metninde "küresel barış sağlanıp baz etkilerinin ortadan kalkmasıyla" enflasyonun düşeceği öngörüsü paylaşılmış. Merkez Bankası'nın geçmişte de faiz artışlarında direnirken enflasyon dinamiklerini göz ardı eden ve samimi bulmadığım açıklamalarına şahit olmuştum.

Aradan geçen sürede, Merkez Bankası'nın bağımsızlığının erimesine paralel olarak, karar metinlerinde yapılan açıklamaların da giderek rasyonel bir zeminden uzaklaşmakta olduğunu üzülerek takip ediyorum.

 

 

 

Enflasyon kendi kendine düşer mi?

Şayet enflasyon tamamen "geçici arz şoklarından" kaynaklanıyorsa, o zaman kendi kendine düşebilir. Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle gıda ve enerji fiyatlarındaki artıştan gelen enflasyonist baskılar, küresel barışın sağlanması ile ortadan kalktığında savaş kaynaklı enflasyonun da azalması bekleyebiliriz. Ancak kredibilitesi bizden çok daha yüksek Merkez Bankalarının bile pandemi kaynaklı arz şoklarının etkilerinin beklentilere sızmasını engelleyemediklerini hatırlarsak bu işin sanıldığı kadar kolay olmadığını söyleyebiliriz.

Baz etkisine gelince: Aralık 2021'de enflasyon istisnai bir hızla yüzde 13,58 yükseldiği için, Aralık 2022'de bir önceki seneye göre "baz etkisi" lehimize bir durum oluşturacaktır. Öte yandan, yılın ilk çeyreğinde tecrübe ettiğimiz yüksek enflasyon rakamları, Aralık 2021'in bir istisna olmaktan çıkmaya başladığını gösteriyor. Dolayısı ile 2022'nin sonlarına yaklaşırken enflasyonda baz etkisi ile bir düşüş görmekten ziyade "baz etkisine rağmen" yükseliş görmemiz mümkün olabilir.

 

PPK metnindeki sorun

TCMB'nin açıklamasındaki esas sorun, para politikası dışındaki faktörlerin yardımıyla enflasyonda oluşabilecek sınırlı bir düşüşten medet umulmasıdır. Bu dışsal faktörler çıktıktan sonra boğuşmamız gereken ve doğrudan Merkez Bankası'nın görev alanına giren devasa enflasyona tepkisiz kalmasıdır.

Enflasyonun Ocak 2022 itibarıyla yüzde 48,49 olduğunu düşünürsek, küresel barış sağlanıp savaş öncesine dönmeyi umduğumuz en iyi senaryoda bile resmi enflasyonun hedefin 10 katı olduğunu hatırlamak lazım. Peki enflasyon nasıl düşecek?

Enflasyona müdahale edilmezse ne olur?

Dışarıdan gelen ve kontrolümüz dışındaki şokları bir kenara bırakırsak, bugün tecrübe ettiğimiz enflasyonun aslan payını talep, kur ve bozulan enflasyon beklentileri oluşturuyor. Bu sebeplerden kaynaklanan enflasyonu ekonominin "yavaşla" sinyali olarak değerlendirebiliriz.

Enflasyonun bu şekilde sinyal verdiği bir ekonominin gidebileceği iki yoldan söz edebiliriz. Birinci yol, Merkez Bankası'nın enflasyona faiz silahı ile müdahale etmesi, ekonomiyi soğutması ve bunun sonucunda çıktı açığını sıfırlayarak enflasyonu düşürmesidir. Merkez Bankası ne kadar becerikli, güvenilir ve bağımsız ise enflasyon o kadar hızlı ve az bedel ödeyerek kontrol altına alınır.

Gidilebilecek ikinci yol enflasyonun kendi seyrine bırakılmasıdır. Bu yol tercih edildiğinde dışarıdan faiz silahı ile ekonomi soğutulmadığından ekonomi enflasyon vasıtasıyla kendi kendini soğutmak zorunda kalır. Yükselen enflasyon hane halkının alım gücünü eritir. Bu şekilde, kontrol dışında geri çekilen taleple birlikte çıktı açığı bir kez daha sıfırlanır. Ancak bu sefer ekonominin yavaşlaması faiz değil enflasyondaki artışla gerçekleştiğinden nihai olarak gelinen noktada enflasyon kalıcı olarak artmıştır.

Prof. Dr. Selva Demiralp

Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi

BBC TÜRKÇE

İNTERNET BASIN SAYFASINI
YORUMUNUZU YAZIN ...
Farklı olanı seçin:
# # # # # #
SON EKLENEN HABERLER